Selam millet! Bugün sizlerle Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetlerinin tablolarını nasıl okuyacağımızı konuşacağız. Borsa, para kazanma potansiyeli yüksek bir yer olsa da, doğru bilgiyi okuyup yorumlayamamak ciddi zararlara yol açabilir. İşte bu yüzden, 'Piyasa Değerleri' tablosunu anlamak, yatırım yolculuğumuzda atacağımız ilk ve en önemli adımlardan biri.

    Borsa İstanbul Hisse Senedi Tablosunu Anlamak

    Arkadaşlar, Borsa İstanbul'da bir hisse senedinin hareketlerini takip ederken karşımıza çıkan tablo aslında oldukça basit bir mantıkla çalışıyor. Bu tablolar, hisse senedinin gün içindeki performansını, işlem hacmini, fiyat değişimlerini ve daha birçok önemli veriyi gözler önüne seriyor. Bu verileri doğru okuyabilmek, yatırım kararlarımızı daha bilinçli almamızı sağlıyor. Yani, bu tabloyu bir harita gibi düşünün; nereye gittiğimizi ve oraya nasıl ulaşacağımızı gösteren bir rehber.

    Günlük Fiyat Hareketleri: Açılış, Kapanış, En Yüksek ve En Düşük

    Hisse senedi tablolarının en temel bilgileri, gün içindeki fiyat hareketleriyle ilgilidir. Her gün işlem başladığında bir açılış fiyatı olur. Bu, günün ilk işleminin gerçekleştiği fiyattır. Gün içinde hisse senedi, alıcı ve satıcıların arz ve talebine göre inişler ve çıkışlar yaşar. İşte bu iniş ve çıkışların en alt noktası en düşük fiyat, en tepe noktası ise en yüksek fiyat olarak karşımıza çıkar. Gün sonunda ise hisse senedi, son işlemin gerçekleştiği fiyatla kapanış fiyatını belirler. Bu dört temel fiyat, hisse senedinin o günkü volatilitesini ve işlem gördüğü aralığı anlamamıza yardımcı olur. Örneğin, bir hisse senedinin açılış fiyatı 10 TL iken gün içinde 12 TL'ye kadar çıkıp 9 TL'ye kadar düşmesi ve 11 TL'den kapanması, hisse senedinin o gün oldukça hareketli geçtiğini gösterir. Bu hareketliliğin nedenlerini araştırmak, yatırımcılar için önemli bir adım olacaktır. Haber akışları, şirket açıklamaları veya genel piyasa duyarlılığı gibi faktörler bu fiyat değişimlerinde rol oynayabilir. Bu verileri takip ederek, bir hisse senedinin genel eğilimini ve potansiyelini daha iyi anlayabiliriz. Sadece bu dört rakama bakarak bile hisse senedinin güçlü mü yoksa zayıf mı bir performans sergilediği hakkında ilk izlenimi edinebiliriz. Unutmayın, bu rakamlar sadece birer göstergedir ve derinlemesine analiz gerektirir.

    Fiyat Değişim Yüzdesi: Kazanç ve Kayıp Oranı

    Arkadaşlar, fiyat değişim yüzdesi, bir hisse senedinin gün içinde ne kadar değer kazandığını veya kaybettiğini yüzdesel olarak gösterir. Bu, yatırımcıların anlık olarak ne kadar kar veya zarar ettiğini görmeleri açısından oldukça önemlidir. Örneğin, bir hisse senedi %2'lik bir artış gösterdiyse, bu o hissenin açılış fiyatına göre %2 değer kazandığı anlamına gelir. Tam tersine, %1'lik bir düşüş ise %1 değer kaybettiğini ifade eder. Bu oran, hisse senedinin performansını diğerlerine göre kıyaslamak için de harika bir araçtır. Mesela, piyasa genel olarak düşerken bir hisse senedinin %0.5 yükselmesi, onun piyasaya göre daha dirençli olduğunu gösterebilir. Veya tam tersi, piyasa yükselirken bir hisse senedinin %3 düşmesi, onun daha riskli veya hassas olduğunu işaret edebilir. Bu yüzde değişimlerini dikkatlice takip etmek, hem anlık kararlarımızı şekillendirir hem de uzun vadeli stratejilerimizi oluşturmamıza yardımcı olur. Unutmayın, bu sadece anlık bir durumdur ve hisse senedinin genel trendini belirlemek için daha fazla veri analizi yapmak gerekir. Ancak, yatırımcıların ilk bakışta ilgisini çeken ve en çok kullandığı metriklerden biri de kesinlikle bu yüzdesel değişimlerdir. Günlük raporlarda veya finans haberlerinde sıkça karşımıza çıkan bu oranlar, bize piyasanın nabzını tutma konusunda önemli ipuçları verir. Özellikle gün sonu kapanış oranları, bir sonraki günün piyasa beklentilerini de etkileyebilir. Bu nedenle, bu yüzdeleri sadece bir rakam olarak görmeyip, arkasındaki hikayeyi de anlamaya çalışmak önemlidir.

    İşlem Hacmi: Piyasadaki Aktivite ve İlgi Düzeyi

    Şimdi gelelim işlem hacmine, arkadaşlar. İşlem hacmi, bir hisse senedinin belirli bir zaman diliminde (genellikle bir günde) kaç adet lotunun el değiştirdiğini gösterir. Yani, ne kadar alım satım yapıldığını anlamamızı sağlar. Yüksek işlem hacmi, genellikle o hisse senedine olan ilginin yüksek olduğunu ve daha fazla yatırımcının alım satım yaptığını gösterir. Bu durum, hisse senedinin likiditesinin yüksek olduğu anlamına gelir. Likidite, bir varlığı kolayca nakde çevirebilme yeteneğidir. Yüksek likidite, yatırımcıların istedikleri zaman hisse senedini alıp satabilmelerini kolaylaştırır. Düşük işlem hacmi ise tam tersine, hisse senedine olan ilginin az olduğunu ve alım satım işlemlerinin daha sınırlı olduğunu gösterir. Bu tür hisse senetleri, likiditesi düşük olduğu için istenildiğinde kolayca elden çıkarılamayabilir. İşlem hacmi aynı zamanda fiyat hareketlerinin güvenilirliği hakkında da ipuçları verir. Örneğin, bir hisse senedi çok yüksek bir işlem hacmiyle yükseliyorsa, bu yükselişin daha güçlü ve sürdürülebilir olma olasılığı daha yüksektir. Ancak, düşük hacimle yapılan ani fiyat artışları veya düşüşleri, daha spekülatif olabilir ve dikkatli olunması gerekir. Yatırımcılar, işlem hacmini analiz ederek, hisse senedindeki büyük oyuncuların (kurumsal yatırımcılar gibi) hareketlerini de anlamaya çalışabilirler. Yoğun bir işlem hacmiyle birlikte gelen fiyat hareketleri, genellikle piyasanın o hisseye olan güvenini yansıtır. Bu nedenle, işlem hacmi, sadece bir rakamdan ibaret olmayıp, hisse senedinin piyasadaki 'sağlığı' ve yatırımcı ilgisi hakkında önemli bilgiler sunar. İşlem hacmi yüksekliği, alım satım arasındaki farkın (spread) dar olmasına da yardımcı olabilir, bu da işlem maliyetlerini düşürür. Özetle, işlem hacmi, bir hisse senedinin ne kadar 'canlı' olduğunu anlamanın en önemli yollarından biridir.

    Günlük Hacim Değişimi: İlginin Artıp Azalması

    Arkadaşlar, işlem hacmi değişim yüzdesi, hisse senedine olan ilginin günlere göre nasıl değiştiğini gösterir. Eğer bir hisse senedinin işlem hacmi bir önceki güne göre %20 artmışsa, bu o hisseye olan ilginin arttığını gösterir. Bu artışın nedenleri arasında olumlu şirket haberleri, sektördeki gelişmeler veya genel piyasa trendleri olabilir. Tam tersine, işlem hacminin düşmesi, yatırımcı ilgisinin azaldığını veya dikkatlerin başka hisselere kaydığını gösterebilir. Bu hacim değişimlerini takip etmek, potansiyel alım veya satım fırsatlarını erken yakalamamıza yardımcı olabilir. Örneğin, bir hisse senedinde fiyatlar yükselirken işlem hacminde de belirgin bir artış görülüyorsa, bu yükselişin devam edebileceğine dair bir işaret olabilir. Tersine, fiyatlar düşerken işlem hacmi de artıyorsa, bu satış baskısının arttığını ve düşüşlerin devam edebileceğini düşündürebilir. İşlem hacmi değişimleri, yatırımcıların duygusal tepkilerini ve piyasa beklentilerini de yansıtabilir. Bu nedenle, sadece fiyat hareketlerine değil, aynı zamanda işlem hacmindeki değişimlere de odaklanmak, daha kapsamlı bir analiz yapmamızı sağlar. Bu oranları izleyerek, piyasanın o hisseye olan ilgisinin zamanla nasıl evrildiğini anlayabilir ve stratejilerimizi buna göre güncelleyebiliriz. Günlük hacimdeki ani sıçramalar, genellikle dikkat çekici olayların habercisi olabilir ve yatırımcılar için bir araştırma başlatma sinyali olarak algılanabilir.

    Piyasa Değeri: Şirketin Toplam Değeri

    Arkadaşlar, piyasa değeri, bir şirketin borsadaki toplam değerini ifade eder. Bu, şirketin mevcut hisse senedi fiyatının, tedavüldeki toplam hisse senedi sayısıyla çarpılmasıyla bulunur. Yani, şirket halka açık kısmının toplam piyasa değeridir. Büyük bir piyasa değerine sahip şirketler genellikle daha oturmuş, köklü ve büyük ölçekli firmalardır. Bu tür şirketler, genellikle daha düşük riskli olarak kabul edilirler. Küçük piyasa değerine sahip şirketler ise daha küçük ve genellikle büyüme potansiyeli daha yüksek olan firmalardır, ancak riskleri de daha fazladır. Piyasa değeri, yatırımcılara şirketin büyüklüğü ve finansal gücü hakkında bir fikir verir. Yatırımcılar, kendi risk toleranslarına ve yatırım hedeflerine uygun büyüklükte şirketleri seçmek için piyasa değerini bir kriter olarak kullanabilirler. Örneğin, riskten kaçınan bir yatırımcı, yüksek piyasa değerine sahip, daha stabil şirketleri tercih edebilirken, daha yüksek risk alabilen bir yatırımcı, potansiyel olarak daha hızlı büyüyecek küçük piyasa değerli şirketlere yönelebilir. Piyasa değeri, hisse senedi karşılaştırmalarında da önemli bir rol oynar. Bir sektördeki şirketlerin piyasa değerlerini karşılaştırarak, sektördeki liderleri ve potansiyel yatırım alanlarını belirlemek mümkün olabilir. Bu, sektör analizinin temel taşlarından biridir. Unutmayın ki piyasa değeri, şirketin defter değerinden veya içsel değerinden farklıdır. Bu sadece borsada işlem gören kısmının anlık değerini yansıtır. Piyasa değerinin yüksekliği, genellikle şirketin piyasada ne kadar güvenildiğinin bir göstergesi olabilir. Ancak, yüksek piyasa değeri her zaman yüksek kârlılık anlamına gelmez. Bu nedenle, diğer finansal metriklerle birlikte değerlendirilmesi önemlidir. Borsa tablolarında bu değeri görmek, şirketin genel profilini anlamak için ilk adımlardan biridir.

    Piyasa Değeri / Defter Değeri Oranı (PD/DD): Ucuz mu, Pahalı mı?

    Şimdi gelelim yatırımcıların çok sevdiği bir orana: Piyasa Değeri / Defter Değeri (PD/DD). Bu oran, bir şirketin piyasa değerinin, şirketin defter değerine oranıdır. Defter değeri, şirketin bilançosundaki varlıklarından tüm borçları çıkarıldıktan sonra kalan net özkaynak değeridir. Yani, şirketin tasfiye edilmesi durumunda hissedarlara düşecek teorik değerdir diyebiliriz. PD/DD oranının 1'in altında olması, hisse senedinin defter değerinin altında işlem gördüğünü ve potansiyel olarak ucuz olduğunu gösterebilir. Yani, şirketin varlıkları, piyasadaki fiyatından daha değerli olabilir. PD/DD oranının 1'in üzerinde olması ise hisse senedinin defter değerinin üzerinde işlem gördüğünü ve potansiyel olarak pahalı olduğunu düşündürebilir. Ancak, bu oran tek başına bir karar verme aracı değildir. Her sektörün kendine özgü PD/DD ortalamaları vardır. Örneğin, teknoloji şirketleri genellikle daha yüksek PD/DD oranlarıyla işlem görürken, sanayi şirketleri daha düşük oranlara sahip olabilir. Bu nedenle, bir şirketin PD/DD oranını değerlendirirken, sektör ortalamasıyla karşılaştırmak çok önemlidir. Düşük PD/DD oranları, bazen şirkette bir sorun olduğuna veya piyasanın şirkete güvenmediğine işaret edebilir. Tersine, çok yüksek PD/DD oranları da şirketin aşırı değerlendiğini gösterebilir. Bu oran, özellikle değeri yatırımcıları için önemli bir göstergedir. PD/DD oranını analiz etmek, bir şirketin temel değerine göre ucuz mu yoksa pahalı mı olduğunu anlamak için güçlü bir araçtır, ancak her zaman diğer finansal oranlar ve şirketin gelecekteki beklentileri ile birlikte değerlendirilmelidir. Unutmayın, 'ucuz' bir hisse her zaman iyi bir yatırım olmayabilir, tıpkı 'pahalı' bir hissenin her zaman kötü bir yatırım olmayacağı gibi. Bu oran, yatırımcıların şirketleri karşılaştırırken kullandığı önemli bir filtre görevi görür.

    Günlük Hacim: Günlük Alım Satım Miktarı

    Arkadaşlar, 'günlük hacim' dediğimizde, aslında biraz önceki bahsettiğimiz işlem hacminin gün içindeki toplamını kastediyoruz. Yani, o gün boyunca toplamda kaç tane hisse senedi el değiştirmişse, bu o hissenin günlük hacmidir. Günlük hacim, hisse senedinin ne kadar aktif alınıp satıldığını gösterir. Yüksek günlük hacim, hissenin piyasada daha fazla ilgi gördüğünü ve likiditesinin daha yüksek olduğunu belirtir. Bu, alım satım yapmayı kolaylaştırır çünkü istediğinizde hisseyi kolayca alabilir veya satabilirsiniz. Düşük günlük hacim ise, hissenin daha az popüler olduğunu ve alım satım işlemlerinin daha sınırlı olduğunu gösterir. Bu durum, hisseyi satmak istediğinizde alıcı bulmakta zorlanmanıza veya istediğiniz fiyattan satamamanıza neden olabilir. Günlük hacimdeki değişimler, o günkü piyasa hareketlerinin ana sebepleri hakkında da ipuçları verebilir. Örneğin, önemli bir haberin ardından işlem hacminde ani bir artış görülüyorsa, bu haberin hisse üzerindeki etkisinin güçlü olduğunu gösterir. Tersine, sakin bir günde düşük hacimle gerçekleşen fiyat hareketleri, daha az anlamlı kabul edilebilir. Yatırımcılar, günlük hacmi izleyerek, hisse senedine olan ilginin ne kadar yoğun olduğunu anlar ve bu bilgiyi kendi analizlerine dahil ederler. Özellikle büyük kurumsal yatırımcıların hareketlerini takip etmek için günlük hacim verileri çok önemlidir. Yüksek günlük hacimle birlikte gelen fiyat artışları, genellikle daha güvenilir kabul edilirken, düşük hacimle gerçekleşen ani fiyat değişimleri daha spekülatif olabilir. Bu nedenle, günlük hacim, bir hisse senedinin o günkü 'durumunu' anlamak için kritik bir metriktir.

    Günlük Hacim / Toplam Hacim: Piyasadaki Payı

    Bu metrik, tam olarak ne anlama geliyor diye sorabilirsiniz. Aslında bu oran, o gün işlem gören toplam hisse senedi sayısının, şirketin genel (toplam) işlem görebilir hisse senedi sayısına oranını ifade eder. Yani, o gün piyasada dönen hisse adedinin, şirketin ne kadarlık bir kısmını temsil ettiğini gösterir. Günlük işlem gören hacmin toplam hacme oranı, hisse senedinin o günkü likiditesinin ne kadar yüksek olduğunu anlamak için bir göstergedir. Eğer bu oran yüksekse, hissenin önemli bir kısmının o gün el değiştirdiği anlamına gelir. Bu, genellikle hisseye olan ilginin yüksekliğini ve piyasada aktif bir işlem olduğunu gösterir. Tersine, bu oran düşükse, o günkü işlemlerin şirketin toplam hisse sayısına oranla düşük kaldığı anlamına gelir. Bu da hissenin daha az likit olabileceğini veya o gün piyasada daha sakin geçtiğini işaret edebilir. **Bu oran, hisse senedinin